Altm yanda, otuz iki yldr sinemada alan, sanatsal
zgrln salamak iin kendi yapm irketine sahip
olan ve filmografisinde on kurmaca film bulunan senarist-ynetmen
mer Kavur, ada Trk sinemasnn nde gelen isimlerinden
biridir.
1944'te Ankara'da doan Kavur, stanbul'da byd.
Paris'teki Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales
(Sosyal Bilimler Yksek Okulu)'nda gazetecilik ve sosyoloji
okuduktan sonra Conservatoire Indpendent du Cinma
Franais (Fransz Bamsz Sinema Konservatuvar)'nda
sinema eitimi grd. Sorbonne'da, Film Tarihi dalnda
yksek lisans almas yapmaya balad ama bunu tamamlamad.
1971'de Trkiye'ye dnd, belgeseller ve reklam filmleri
yapmaya balad. 1974'te ilk uzun metrajl kurmaca filmi
"Yatk Emine"yi yapt.
Filmlerinin bazlar Antalya Film Festivali'nde dle
layk bulundu. "Krebe" (1984), "Amansz
Yol" (1985) ve "Gece Yolculuu" (1987),
Kltr Bakanl'nn verdii dllere hak kazand. stanbul
Film Festivali'nde de drt kez En yi Trk Filmi dln
ald. Tannm bir ynetmen olarak dnya apnda kabul
grd ve Almanya (1987, 1993, 1998), Portekiz (1987),
Fransa (1990, 1993, 1994, 1996), Fas (1992), Finlandiya
(1993), Hindistan (1998), Yunanistan (1998), Hollanda
(1998), Italya (1999), ABD (2000), Kanada (2003) gibi
eitli lkelerde filmlerinin toplu gsterimleri dzenlendi.
u sralarda stanbul'da, Bilgi niversite'sinde ders
vermektedir.
Bazen
"Trk Bergman" diye tanmlanan Kavur tipik
olmayan bir ynetmen, snflandrlmas zor trden bir
sinemac olsa da, kimileri onun 1980'lerden beri Trk
sinemasn sarsan dalgalarn sadk temsilcisi olduunu
iddia edebilir; filmleri mahrem, ideolojik adan belli
bir gre bal, toplumsal anlama sahip ve son derece
poplerdir. Kavur'un ilk dnem filmleri, onlar grdkten
sonra uzun sre aklnzdan kmayan filmlerdir; hem
tuhaf kahramanlarnn hayatlarn, hem de kendi hayatnzn
anlamn sorgulamanza yol aan filmlerdir. ine kapank
ve baskc bir toplumun kylarnda yaayan ve bu toplumdan
ka ancak lmde -ya da yerleik kurallara- uymada
bulan bu karakterler, ynetmeni cezbeder. Bask, psikolojik,
duygusal, toplumsal ve -ima yoluyla- siyas bir baskdr.
Kavur'un filmlerinde siyas bir yan ya da bir adanmlk
grmemek hata olur. Aslnda bu adanmlk, insanlk
durumunu aklk ve merhametle gzleme eklindedir;
yabanclam olan yabanclatrmayan bir adanmlktr.
Daha sonraki filmlerinin merkezinde ise zaman ve esrar
vardr, nk Kavur dnyann kendisini kesin ve gereki
bir ifadeyle gsterse de, her filmin sonunda muammalar,
srlar ve gereklik ile illzyonun doas zerine, karakterlerinin
seimlerinin gerisindeki drtler zerine cevaplanmam
sorularla kar karya kalrz. En nemlisi, insanlk
durumuna ilikin niha sorularla babaa kalrz.
Kavur'un uzmanlk alan, "sinemasal ryalar"dr.
Filmleri muammaldr, sembolizmle dopdoludur; kahramanlar
(genellikle erkekler) onlarn -ve bizim- anlamaya altmz
bir araya kar. Gzel, ele gemez kadnlar onlar
ziyaret eder. Melekler mi? lham perileri mi? Hayaletler
mi? Tanralar m? Bilinmez. Gerekst olaylar, gnlk
ritellerin ve sradan grevlerin arasna girer, ya
da onlar deitirir. Her eyden nemlisi, gemi, imdi
ve gelecek akr. Zaman Kavur'un hi aklndan kmaz:
filmlerinin hemen hemen hepsinde saatler n planda boy
gsterir. Saatiler kahraman dzeyine eriir. Karakterler,
saatlerin mekanizmasnn dorudan doruya insan ruhuyla
ilintili olduunu iddia eder. Saatler drdnc (ya da
beinci, ya da altnc) bir boyuta balantmz mdr?
Kavur'un dedii gibi yalnzca "yzeyde (mi) srkleniyoruz"?
Bu toplu gsterimdeki en eski film, "Yusuf ile
Kenan" (1979), bize Kavur'un kendine zg slbundan
parltlar sunar: Trkiye'nin kaldrm tal sokaklaryla
krlarnn yeil tepelerine tutkunluu, ocuklara olan
sevgisi ve geleneksel zanaatlara derin saygs. ki
kk yetimin stanbul'un amansz sokaklarndaki sa
kalabilme mcadelesini izleyen, nceden kestirilebilir
olay rgs, evsiz sokak ocuklarnn zor durumuna dikkat
eker. Burada filmleri siyasi eylemcilik ve toplumsal
eletiri zerine kurulu olan Ylmaz Gney'in etkisi,
kuvvetle hissedilir.
Bambaka bir yne yelken aan "Anayurt Oteli"
(1986) yrek paralayc bir zlme portresi sunar.
Bir kasaba otelinin mdr olan Zebercet, daha filmin
balangcnda akln otelden ayrlm olan gzel bir
konua takmtr. Umutsuzca onun geri dnmesini bekler,
oysa kadnn dnmeyecei besbellidir. Gnler getike
lgnl artar. Bask altnda, buz gibi ve dpedz
tyler rpertici Zebercet ile Bates Motel'in mdr
arasnda byk benzerlikler vardr.
"Anayurt Oteli" Cehennem'e klostrofobik bir
inise eer, "Gece Yolculuu" (1987) sanat
ve fanilik zerine at tarznda bir meditasyondur.
Abluka altndaki bir film ynetmeni son projesi iin
fazla coku duyamaz, ta ki mekn aray onu 1923'te
Rum sakinleri tarafndan terk edilmi bir kente, "gerek
bir hayalet kasaba"ya gtrene kadar. Orada kalmaya
karar verir, senaryosunu yeniden yazmak ve biraz ruhunu
yoklamak iin harabolmu bir kiliseye tanr. Yerin
bysne kendini teslim ettike, yazdklar (gerek
ve hayal edilmi) anlara ve cevaplandrlamayan sorulara
karr.
"Gizli Yz"deki (1991) gen fotoraf kaderine
boyun emeye o kadar gnll deildir. Parsifal ile
Kutsal Kse mitini rnek alm hikyesinde gene esrarengiz
bir kadn, bir dizi krk saat, mehul kiilerin fotoraflar
ve bilge bir saati vardr. Fotorafnn bu grnrde
farkl unsurlar arasndaki balantlar ortaya karma
konusundaki azmi, onu birka ehirde uzun, sihirli,
esrar dolu bir geziye karr. Senaryoyu beenilen romanc
Orhan Pamuk yazmtr (toplu gsterideki dier filmin
senaryolar Kavur'a aittir) ve bu da, bu iirsel filmin
olaand gzelliine katkda bulunur.
Kavur'un ileri eitli noktalarda Alfred Hitchcock,
Federico Fellini, Alain Resnais, Andrei Tarkovski, ngmar
Bergman, Carol Reed, ve hatta Gabriel Garca Mrquez
ile talo Calvino'nun yazdklarn hatrlatyor. Ancak
onun, kendisine zg, ayn zamanda hem zamansz ve hem
de zaman dolu bir zarafeti ve ciddiyeti vardr.
Kavur'un filmleri trenle, arabayla ya da otobsle yolculua
kmak (o kadar ok karakteri seyahat eder, ya da srekli
dolar ki), imalt tezgah kullanmak, bir oteli iletmek,
saat tamir etmek gibi deneyimler zerine ok belirgin,
somut bir duygu verir. Ancak btn bu zel durumlarn
ortasnda, Kavur olaylar sakin ama ikna eder bir biimde,
miti, bilinaltn, bellei, d biraraya getiren bir
balama yerletirir. Olaylar nasl "yerletir"dii,
onun sinemasnn ayrt edici niteliklerinden biridir.
Kavur, dorudan grnt ekmenin tesindeki sinemasal
kaynaklardan yararlanr. Kameras hareket halindedir,
kahramanlarnn yollarn resmederken, gzlerimizi de
beraberinde gtrr. Eer bir ynetmen bizi karakterleriyle
birlikte onlarn kendi alglama durumuna tarsa, anlar,
dler, sanrlar hemencecik anlalmaz. Seyirci olarak,
filmin ieriye doru helezonlar izdiinin farkna varmamz
iin ancak, bir olayn, rnein, farkl bir sonula
tekrarlanmas ya da bizim ayn znel gzlerle bakmamz
gerekir. Hem "Gece Yolculuu"nda hem de "Akrebin
Yolculuu"nda bu, kafa kartrc bir etkiyle
meydana gelir. Ynetmenin dier filmlerinde ise znel
kameras bizi sadece kahramanlarnn ektii meakkat
ile muratlarna ermelerinin kaygl tanklar haline
getirir. Kavur ayn zamanda ekim/karekim ya da omuz
stnden tepkisel diyalog gibi standart yntemleri kullanmada
ve zellikle gemie bakta, seyirci varsaymlarn
paralamakta tereddt etmez. Bunu yaparken de, bizi
kendimizinkinden daha eksiksiz, daha dllendici bir
dnyaya buyur eder.
Kavur filmlerini, kaytl tarihin kendisi kadar geriye
giden uygarlklarn drtyol az olmu bir corafi meknda
gerekletirir: Daha nce Konstantinopolis, ondan nce
de Byzantium olmu stanbul'da. Zaman, zihnini megul
eden eylerden biridir, ama Kavur daha nceki binyllarn
harabeleri zerinde durmaz. Roma kltr, Grek kltr
ya da daha eski kltrlerin izlerini hemen hemen hi
grmeyiz; kadim duvarlar, yollar ve yzyln ypratc
etkilerinden sa-salim km daha yeni binalarla evler
sadece fonda mevcuttur; daha yeni ama ypranm binalar,
filmlerini daha zenginletirecek ve anlamlarn geniletecek
olan tarihi katar onlara - ve zamann arln.
Kavur yabanc seyircilerini, filmlerindeki malm referanslar
arama konusunda uyarr: "Trk kltrn tanmyorsanz,
bunlar bulmak zordur Beni en fazla etkileyen ey,
bir bireyin kendi kltrel kimliini aramasdr."
Bu arayn evrenselliinde, mer Kavur'un filmlerinin
stn nitelii ve gzellii yatmaktadr.
|